19 Kasım 2010 Cuma

Peygamber Efendimizin İlk Cuma Hutbesi


Hicretin birinci yılında Hz. Muhammed (a.s.) Mekke'den Medine'ye hicret ederken Kuba ile Medine arasında bulunan Ranuna Vadisi'ne geldiğinde Cum'a namazı farz kılındı. Hz. Muhammed(a.s) ilk Cuma namazını "Beni Salim" yurdunda kıldırdı ve ilk hutbesini de burada okudu. Peygamberimiz ilk hutbesinde ashabına şöyle hitap etmiştir:

"Allah’a hamd olsun.
Allah'a hamd ederim ve Ondan yardım dilerim.

Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerinden Allah'a sığınırız. Allah'ın doğru yola ilettiğini hiç kimse saptıramaz! Saptırdığını da hiç kimse doğru yola iletemez.

Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur.
O, birdir, O'nun ortağı yoktur.

Sözlerin en güzeli, yüce Allah'ın kitabıdır. Allah kimin kalbini Kuran-ı Kerim ile süslerse ve onu küfürden sonra İslâmla şereflendirirse o da Kur'an'ı insanların sözlerinden üstün tutarsa, işte o kimse kurtulmuştur.

Doğrusu, Allah’ın Kitabı sözlerin en güzeli ve beliğidir.
Allah'ın sevdiğini seviniz!
Allah'ı bütün kalbinizle seviniz!

Allah'ın kelamından ve zikrinden usanmayınız! Allah'ın kelamından kalbinize kasvet ve darlık gelmesin. Çünkü, Kur’an, Allah'ın yarattığı her şeyin üstününü ayırıp seçer. Amellerin hayırlısını. Kulların seçkinlerini (peygamberleri), kıssaların iyisini anlatır. Helal ve haram olan her şeyi açıklar.

Artık Allah'a ibadet ediniz ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayınız! Ondan gereği gibi sakınınız!
Dilinizle söylediğiniz güzel sözlerinizle Allah'ı tasdik ve ikrar ediniz!
Allah'ın ihsan ettiği rahmetle birbirinizi seviniz!
Muhakkak biliniz ki. Allah ahdinin bozulmasına gazab eder, Selam olsun sizlere..."
"Ey insanlar!Ölmeden önce Allah'a tevbe ediniz!
Fırsat elde iken iyi işlere koşunuz!
Allah'ı çok anmak, gizli ve aşikar çok sadaka vermek suretiyle O'nunla aranızdaki bağı kuvvetlendiriniz!
Böyle yaparsanız;
Rızıklandırılır,Yardım görürsünüz,
Kaçırdıklarınızı tekrar elde edersiniz.
“Ey insanlar!
Sağlığınızda ahiret azığı hazırlayınız ve onu kendinizden önce gönderiniz!
Elbette bilirsiniz ki, ölecek ve dünyada her şeyinizi geride bırakacaksınız!

Sonra Allah Teâlâ tercüman ve perde bulunmaksızın sizden herbirinize:
Sana benim Peygamberim gelip, buyruklarımı tebliğ etmedi mi?
Ben sana mal verdim, ihsanda bulundum.
Sen, bu nimetlerden, kendine ahiret payı ayırdın mı? diyecek.
İnsan da sağına soluna bakacak, hiçbir şey görmeyecek.
Sonra, önüne bakacak, orada da cehennemden başkasını görmeyecek!

Öyle ise, yarım hurma ile de olsa, cehennemden kendisini korumaya gücü yeten hemen o hayrı işlesin.

Onu bulamayan da güzel bir sözle kendisini ateşten korumaya çalışsın. Çünkü bir iyiliğe, on mislinden yediyüz misline kadar sevap verilir.

Selam, Allah’ın rahmet ve bereketleri üzerinize olsun!”

Hiç yorum yok: