23 Kasım 2011 Çarşamba

KALBİNİZLE ARANIZ NASIL ?

Merhaba Can Dostlar ;
İbrahim Suresinin 23. Ayetini öğreniyorduk, güzel söz kelime-i tevhid olduğuna göre bizde bu hafta tevhidin yeri kalb üzerinde duralım.
Ey Kalpleri evirip çeviren Allahım! Kalbimi senin dinin üzere sabit kıl. (1) Peygamber (SAV) böyle dua etmiş, başka bir hadis-i şeriflelerindede «Ey kalpleri yönelten Allahım! bizim kalplerimizi tâatın üzere yönelt (çevir) (2) buyurur.»
«Dikkkat ediniz, insan vücudunda bir lokmacık et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün beden iyi olur ; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o et parçası kalptir.» (3)
İman meselesi ; gaflet edilecek, küçümsenecek, bir köşeye atılacak bir mesele değildir. O, insanın varlığı ve akıbeti ile ilgilidir, ya ebedi saadet yani cennet, yada ebedi huzursuzluk (cehennem). Bunlar imana bağlıdır.

İmamın karargâh yeri ise kalptir. Kalbin hayatı ise imana bağlıdır. İslâm dininin nurunu muhteviyatında taşımayan kalp hastadır hatta kördür ve üzerinde bulunduğu vücut organları ise bu kör kalbin etkisi ile fesada gitmiştir.
İmam-ı Rabbani Hazretleri : «İtikat ve iman arası tam temizlenmeden ve düzleştirmeden hiç bir amelin kıymeti yoktur.» buyuruyor.

Biz bu sözü kendimize ölçü alacak olursak, binbir güçlükle yaptığımız işlerimizin, ibadetlerimizin boşa çıkmaması için devamlı itikadımızı kontrol etmek ve imani konularda titizlik göstermek zorundayız. Aksi halde iman ve itikatımızı tehlikeye düşürecek söz ve fiillerle herzaman karşılaşabiliriz. Bunun için «Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi (Haktan) saptırma. Bize kendi katından bir rahmet ihsan et. Şüphesiz ki sen, çok çok bağışlayansın.» (4) diye duâ edeceğiz, Hakka ittibâ edeceğiz.

Mü'min bedeni ve ruhi bütün kuvvetlerini Allah'ın nuru ile nurlanan kal¬bin kumandası altına verir. Kalbini temiz tutar, günah ve cehalet kirlerinden arındırır Çünkü kalp diğer azaların komutanı mesabesindedir. Komutan bozuk ve hasta olursa, şoför hasta ve sarhoş olursa bütün yolcuları felâkete sürükler. Dünya ile mü'minin durumu, gemi ile denizin benzeridir. Gemi içine su alırsa batar. Mü'min kalbine başka şeyler Allah sevgisinden başka şeyler sokarsa aynen içine su alan gemi gibi batmaya mahkum olur.

Ehli hakikat, mü'minlerin kalbindeki îmân-ı bir ağaca benzetmişlerdir. Bu ağaçta yedi dal vardırki, dalın birisi kalpte nihayet bulur, bunun semeresi, meyvesi; kul bununla bedendeki azaları ibâdete, Allah yolunda çalışmayı sevkeder, dalın birisi dile ulaşır ki bunun semeresi doğru olan sözleri konuşur, daim zikirle yar olup ibadetle meşgul olmaktır.

Dalın biriside gözde nihayete erer, meyvesi, ürünü sadaka ve iyilik yapmaktır, dalın biriside kulak ta nihayete erer, meyvesi ise hakikat ve güzel sözler dinlemek, yine dalın birisi boğaza ulaşır. Onun semeresi helâl lokma yemektir. Dalın birisi ayakta sona erer, onun semereside camiye, cumaya, cemaate gitmek, hayır yolda çalışmaktır. Daim birisi nefis üzerinde nihayete ererki onun sonucuda şehvetlerin, nefsin ve şeytanın arzularının terkedilmesidir. (5)
Öyleyse iman arsamızı iyi temizleyelim ki orada yabancı otlar,zehirli şeyler bitmesin. Mevzûmuzu Rasûlullâh S.A.V)'in duasıyla bitirelim :
Allahım, bizim kalplerimizi muhabbetinin nuru ve zikrinle nurlandır. Ey izzet ve ikram sahibi. Allahım, kalbimi nifaktan, amelimi riyadan, lisanımı yalandan, gözümü hıyanetten, temizle. Çünkü sen gözlerin hâin bakışını ve kalplerde, göğüslerde gizli olanı bilirsin.

Allah'ım kalbimi nur kıl, (nurlandır.) lisanımı nurlandır, gözümü nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır. Nefsimi nurlandır. Ve nur için de büyüt, geliştir. (6) Nâr (ateş) nuru yakamaz.. Hak yola gir nûr ol, sana yakışan budur!..


KAYNAKLAR : 1) Mişkâtül Mesabih Hadis No. 102/2) a.g.e. Hadis No. 89/3) Buharı, İmam 39, Müslim, Müsakat 107/4) Ali İmran 8/5) Ramazanoğlu Mahmut Sami (ks.) Muhasebe 4/20/6) Hadisler Keşful Hafa'dan alınmıştır. Allâhümme bölümü / 218-219

Hiç yorum yok: