
Merhaba can dostlar.
Yüce Rabbimizin bize bahşettiği en büyük nimetlerden biri de sağlıktır. Kişinin üzerine düşen görevleri gereğince yerine getirebilmesi,verimli etkinlikler sağlayabilmesi ve yaradanına karşı ibadetini yerinde ve gerektiği gibi yapabilmesi için sağlıklı bir yapıya sahip olması gerekir. Hayatımızda böylesine önemli bir yeri olan sağlık nimetinin bir takım ihmaller ya da yanlış davranışlar yüzünden kaybedilmesi tehlikeye düşürülmesi tabi ki sorumluluğu gerektirir.
Değerli dostlar insan hastalandığı zaman iyileşmesi için Allah’tan şifa istemeli, dua etmelidir. Allah’tan şifa istenmekle birlikte mutlaka maddi tedaviye de başvurmak,çağdaş tıp neyi gerektiriyorsa onu da muhakkak yerine getirmek gerekir. Hastalık insanın beden ve ruh halini bozan bir haldir. Bu itibarla hastanın yeniden sağlığına kavuşması için her çareye başvurması görevidir. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v): “ Yüce Allah verdiği her derdin şifasını da vermiştir. Her hastalığın bir ilacı vardır. İlacı gerektiği gibi kullanırsa, Allah’ın izniyle hasta iyileşir.” (Riyazüssalihin) buyurmuş ve hastalandığı zaman, bizzat kendisi de tedavi olarak bizlere örnek olmuştur.Yine Peygamberimiz sav
"Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."(Buhari,Müslim)
"Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: izzetim ve Celâlim hakkı için, affetmek istediğim kulumun, gerek bedeninde bir hastalık, gerekse rızkında bir eksiklik vererek tüm hatalarını bağışlamadan dünyadan çıkartmam "buyurur.
CANLAR Dinin esaslarından birisi de “hayatı muhafaza”dır.. İslam bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa hayat verme mesabesinde görmüştür. Nitekim Allah (c.c.) “Kim bir insana hayat verirse bütün insanlara hayat vermiş gibidir. (Maide 32) buyurur. Kan bağışı da bunlardan biridir.
Kan bağışı Hz Peygamberin üzerinde durduğu ve ümmetini teşvik ettiği bir konudur. Rasulullah (s.a.v.) bir çok kez kan aldırmıştır. İbn Abbas (r.a.), Rasulluah (s.a.v.)’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Miraç gecesi, hangi melek topluluğuna rastladıysam onlar bana; “Ey Muhammed kan aldırmaya devam et ve ümmetine de bunu emret” diyorlardı. (Tirmizi- Tıp) Tıbbi yararları konusunda Allah’ın elçisi şöyle buyurmuştur: “Aç karınla kan aldırmak daha uygundur. Bunda şifa ve bereket vardır. Diğer yandan kan aldırmak aklı ve hafızayı güçlendirir” (İbn Mace- Tıbb 22) Kan bağışı kan kaybına uğrayan veya kan yetmezliği yaşayan hastalar için önemlidir. Kan bağışı, kan verene, kanının yenilenmesi ve bünyenin daha dinç olması gibi faydaları da sağlamaktadır. Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz, “Kim bir kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun bir ihtiyacını görür. Kim bir Müslüman’ı sıkıntıdan kurtarırsa Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntılarından kurtarır.” buyuruyor. Buna göre siz, kan bağışı ile başkasının dünyasını aydınlatırsanız, Allah’tan ahiretinizin aydınlatılmasını pekala umabilirsiniz.
O halde Aziz DOSTLAR Bir Müslüman olarak her zaman diğer kardeşlerimize sıkıntılı anlarında maddi ve manevi olarak yardımcı olmak, hem insanî ve hem de dinî bir görevimizdir.
Unutmayalım ki Allah katında da insanlar arasında da şeref ve izzet, sadece kendimiz için yaptıklarımızla değil başkaları için yaptığımız fedakarlıklarla da elde edilir.
BU BİR SIRDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder