10 Kasım 2009 Salı
Kurban Bayramı Yaklaşırken
MERHABA CAN DOSTLAR.
Allah (cc) Mumtehine suresinde "Hz.İbrahim ve onunla beraber olanlarda size güzel bir örnek vardır." buyurur.
1-İMAN
2-PUTLARI RED
3-FEDAKARLIK.
İlk düşünmemiz gereken en sevdiğimizi ALLAH yolunda verme fedakarlığıdır. Allah'ın işareti sonrası İbrahim (as)o gün en sevdiği biricik oğlunu kurban etmeyi göze almıştı. Bizim kurban keserken de idrak etmemiz gereken en sevdiğimizi ALLAH yolunda vereme bilincidir. Kurban; kiminin tükenmesinden korktuğu malı, kiminin elinden alınacağını düşündüğü makamıdır, kısacası sevgide ve öncelikte Allah'ın önüne geçirdiğimiz her şey kurban edilmelidir.
Kurbanın Tanımı ve Mahiyetine
Kurban, lügat itibarıyla yaklaşma ve yakınlaşma gibi mânâlara gelir. Kurban, Allah'a kul olmanın şuuruna ermektir. Kurban, Hak yolunda fedakarlığın ifadesidir. Kestiğimiz kurbanla, hak yolunda malımızı, hatta Hz. İbrahim ve oğlu İsmail gibi canımızı bile feda edebileceğimizi ifade etmiş oluyoruz. Her ibadette olduğu gibi kurban ibadetinde de ihlaslı olmak ve yalnız Allah'ın rızasını gözetmek temel prensiptir. Nitekim Yüce Allah, Hacc suresinde “Bu hayvanların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin samimiyetiniz ve takvanızdır” (Hac, 22/37)
Kurban dilimizde ise, kazandığı ve kullanıldığı anlamıyla, Allah’a yakınlaşma niyetiyle kesilen hayvana verilen isimdir.
“Kurbanlık develeri de size Allah’ın şeâirinden kıldık.” (Hac Suresi) ayetiyle “Şeâir-i İslam” dan yani İslam’ın işareti, alameti ve özelliklerinden sayılan kurban, “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” (Kevser Suresi) ayeti ile de meşruiyeti ifade edilen bir ibadettir. “Kurban kesmeye gücü yettiği halde, kurban kesmeyen, bizim namazgahımıza yaklaşmasın” (İbn Mace) hadis-i şerifi ise, kurban kesmenin vacip bir ibadet olduğuna delil olarak kabul edilmiştir.
Zeyd b. Erkam anlatıyor: Ashab-ı Kiram Allah Rasulü’ne şöyle sordu: “Bu kurbanın kaynağı-mahiyeti nedir? Efendimiz (as): ‘Babanız Hz. İbrahim(as)’ın sünnetidir’ buyurdu. Sahabe tekrar sordu: ‘Pekâlâ bizim sevabımız ne kadar?’ Efendimiz (as): ‘Her bir kıl için bir hasene.’ ‘Ya yün (yani kesilen kurban koyun-kuzu olunca)’ diye Sahabe soruyu yineleyince; Peygamber Efendimiz (as): ‘Yünden her bir kıl için de bir hasene’ cevabını verdiler”. (Tirmizi)
Hepimiz topluca şu mübarek hadis-i şerifte bildirilen mükafata nail olalım inşaallah. “İnsanoğlu Allah nezdinde kurban gününde kurban kesmekten daha sevgili bir iş işlememiştir. O kurban, kıyamet gününde boynuzları, postu ve tırnakları ile gelir. Kurban kanının Allah nezdinde büyük itibarı vardır. Kan akıp yere düşmeden kurban kabul olur. Kurbanı temiz ve halis bir kalp ile Allah’a takdim ediniz.” (Taç, 209)
Rabbim namazlarımızı, dualarımızı ve kurbanlarımızı; Arafatta vakfe yapan, şu an Kâbe-i Muazzamada tekbir ve dualarla tavaf eden yüz binlerce Müslüman kardeşimizin ibadetleriyle birlikte kabul buyursun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder