Merhaba dostlar..
Adem olmak için sarılalım tevbe istiğfara; istiğfarın getirisi nedir görelim , dalalım sırlara... Müslüman samimi olarak tevbe ederse ,bu hemen kabulle sonuçlanır. Allah’ın izniyle mağfiret hemen gerçekleşir.
Kuran bunu açıkça ifade ediyor. Yüce Allah şöyle buyurmuştur :
“Rabbim ben kendime zulmettim,beni bağışla. Allah onu bağışladı; çünkü o çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (kasas16 diğer ayetler ise yasin 27 ..teğabün 14..bakara 58 .ali imran 31-135 zümer suresi 53 ayetleridir.)
“İSTİĞFAR dünyadaki azaplara engel olur.” (enfal 33)
“İSTİĞFAR Allah’ın hak yolda olanlara verdiği zafer vadini çabuklaştırır.” (mümin 55) “İSTİĞFAR ,insana,rahat ve huzur içinde yaşama imkanı verir.”(hud 3.)
“İSTİĞFAR ,insanın dünyada çalışmasını ve onu şenlendirmesini sağlar.” (hud 61) “İSTİĞFAR ,sabretmeyi sağlar ve onun kapılarını insana açar.” (nisa 25)
“İSTİĞFAR, kötülükleri yok eder.” (araf 153)
“İSTİĞFAR, sahibini Allah’ın rahmetine sokar.” (tevbe 99)
“İSTİĞFAR , güzel hayatın gerçekleşmesini sağlar.” (sebe 15)
“İSTİĞFAR sebebiyle ecir verilir, ve lütuf artırılır.” (fatır 30)
“İSTİĞFAR,kuraklık olduğunda yağmur ve rahmet isteme dualarındandır.Yine o mal ve çocuklarla yardım edilme,insanların hayatında nimetin artırılma sebeplerindendir.”(nuh10-12)
“İSTİĞFARIN alanı geniştir sınır yoktur.” (necm 32)
Tevbe ve İstiğfar ile ilgili Hadisler:
Hâris bin Süveyd diyor ki:
Abdullah ibn Mes'ud -radıyallahu anh- bize biri Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-den, diğeri de kendisinden olmak üzere iki hadîs tahdîs etti. Nebiyy-i Ekrem'den olan hadîs-i şerîfi şöyle rivâyet etti:
"Mü'min günâhlarını bir dağ altında oturup da üzerine dağın hemen çöküvereceğinden korkan bir kimse gibi görür. Fâcir ise günâhlarını burnunun üzerine konup uçmuş bir sinek gibi görür."
Râvi diyor ki, Ebû Şihâb eliyle burnunun üzerini göstererek bu hadîs-i şerîfi rivayet etti.
Sonra Abdullah ibn Mes'ud diyor ki:
Muhakkak Allah Teâlâ Hazretleri kulunun tövbesinden şöyle bir kimsenin sevincinden daha fazla sevinir ki, bu kimse uzun bir yolculuk esnasında tehlikeli bir yerde konaklar. Üzerine bütün yiyeceğini içeceğini yüklediği bineği de yanındadır. Başını yere koymasıyla şöyle bir uykuya dalar. Uyandığında bineğini kaybolup gitmiş olarak görür. Üzerine sıcak basmış, susuzluğu son haddine varmış, yahut Allah dilediği kadar sıcağı ve onun susuzluğunu artırmış. Sonra o kimse devesini aramak için etrafa çıkmış, aramış, bulamamış, o dereceye gelmiş ki hararetten ve susuzluktan tâkati kesilmiş, ümîdi tükenmiş, böyle bir halde tekrar eski yerine dönerek uyuyakalmış. Sonra uyandığında biraz evvel kaybolan devesini başı ucunda bulur. "İşte bu adam ne derece ferahlanır ise Cenâb-ı Hakk -celle ve âlâ- Hazretleri de bir kulunun tövbesinden dolayı o devesini kaybedip de başı ucunda bulan adamdan ziyâde ferahlanır. Yani râzı olur. Tevbe edenin tevbesini kabul edip onu yüksek derecelere nâil eyler, demektir." (1)
Ebû Bekri's-Sıddîk -radıyallahu teâlâ anh-Hazretleri:
"-Yâ Resûlellah, namazın âhirinde okumak üzere bana bir duâ ta'lîm buyur, dedikte Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri buyurmuşlardır ki:
"Şöyle duâ et:
Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim. Günahları ise ancak sen affı mağfiret edersin. Hakkıyla gafûr ve rahîm ancak sensin. Beni kendi indinden bir fazlı keremle affı mağfiret eyle ve bana lutfu ihsanınla merhâmet eyle. Yani benim istihkakım olmayarak mahza fazl u kereminle cehennemden halâs edip cennet ve cemâline kavuştur." (2)
"Gıybetin keffâreti, gıybet ettiğin kimse için istiğfâr etmekliğindir." (3)
"Yeryüzündekilerde herhangi bir kimse, derse hatalarına keffaret olur. Bu hataları deniz köpükleri kadar da olsa." (4)
"Duanın hayırlısı istiğfâr, ibâdetin hayırlısı da" kelime-i tevhîddir." (5)
"Ya Ali, sana bir duâ öğreteyim mi ki zerreler adedince günâhın olsa sen de beraber olmak üzere mağfiret olunur. Şöyle söyle: (6)
"İstiğfâr, mü'minin sahife-i a'mâlinde nûr gibi parlar." (7)
"Günâhdan tevbe eden kimse günâh işlememiş gibi olur. Fakat bir taraftan istiğfar, diğer taraftan günahta ısrar eden ise -el-iyâzü billah- Cenâb-ı Hakk ile istihzâ eden kimse gibi olur."
"Bir kimse kalbi ve kalıbı ile istiğfâra devam ederse Cenâb-ı Hakk o kimsenin gamlarını ferâha ve sıkıntılarını genişliğe tebdîl ederek hiç ummadığı bir taraftan onu rızıklandırır. (8)
"Tevbe ve istiğfâr ile büyük günâhlar afv olunduğu gibi mükerreren irtikâb edilen küçük günâhlar da, büyük günâhlar arasına dâhil olur." (9)
"Kalbinde nedâmet olmadığı halde yalnız lisânen edilen istiğfar, yalancılar tevbesidir." (10)
"Cenâb-ı Hakk'a tevbe ediniz.Muhakkak ki ben günde yüz defa Cenâb-ı Allah'a tevbe ederim. (11)
"Ne mutlu o kimseye ki defter-i a'mâlinde çokça istiğfar bulur."
"Ey insanlar! Ölmeden evvel Allah'a tevbe ediniz." (12)Bu... bir sırdır..dostlar.
(1) Buhârî, Deavât, 4
(2) Buhârî, Ezân, 149, Deavât, 16;
(3) Ramûzû'l-ehâdis, 339.
(4) Keşfû'l-hafâ, 2/11, (Haraitî ve Beyhakî'den)
(5) a.e. 281
(6) a.e
(7) Râmûzû'l-ehâdis.
(8) İbn Mâce, Zühd. 30.
(9) Keşfü'l-hafâ, 2/364 (Ebûş-Şeyh ve Deylemî'den) .
(10) Râmûzû'l-ehâdis.
(11) Ebû Dâvud, Vitr, 26; İbn Hanbel, Müsned, 2/450.
(12) İbn Mâce, İkame, 78.
BUGÜN MÜSLÜMANIN İSTİĞFAR ETMEYE ÇOK İHTİYACI VAR. HEMDE BOL BOL. ÇÜNKÜ HATALAR ÇOK. GÜNAHLAR BÜYÜK. İSTİĞFAR EDİN...İSTİĞFAR EDİN...DALIN SIRLARA ULAŞIN YÜCE ALLAHA...
BU BİR SIRDIR.
SELAMLAR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder